Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ hanım, Noel kutlamalarının kökeninde Eski Türk kültürünün olduğunu iddia etmişti. Eski Türklerde Nardugan isimli bir bayram olduğunu, en uzun gece yaşandıktan sonra gündüzlerin uzamaya başlaması sebebiyle eski Türklerin bunu Güneş'in zaferi olarak düşündüklerini ve kutladıklarını iddia etmişti. Hatta çam süsleme adetinin de Türklerden alındığını, bunun temelinde "Hayat Ağacı" düşüncesinin olduğunu iddia etmişti.
Tarihçiler bu konuda diyor ki:
Prof. Dr. Ahmet Taşağıl:
‘Safsatadan başka bir şey değil’
Milliyet gazetesinin haberinden:
“Muazzez hanım, Türklerde çam ağacının kutsal olduğunu söyleyip, bu tezi ortaya attı. Kadim Türklerde kayın ağacı kutsal kabul edilirdi. Ağaç süsleme Friglerden Batı’ya geçti. Türklerin tarihinde Ayaz Ata diye bir şahsiyet yok. Ülgen ise Altay Türklerinde ‘Tanrı’ olarak kabul ediliyor. 23 yıldır Çin, Moğol, Rus ve Türk Cumhuriyetleri’ndeki arşivleri birinci kaynaktan inceliyorum. Nardugan veya Nardoğan diye bir kelime metinlerde geçmiyor. Moğollar şubatın 21’inde büyük beyaz bayram adını verdikleri, mevsim dönüşümünü kutluyorlar. Bu kutlamalar ise Çin’de Budist geleneği olan Guonien Bayramı’ndan alıntı. Türkler, konar göçer bir millet. Asya bozkırlarında hava eksi 30 derece. Hava kapalı, yaşam şartları ağır. En kısa gün, en uzun gece gibi bir hesaplama modelleri yok. Ortaya atılan görüşler, her şeyi Türklüğe bağlamayı marifet sananların safsatalarından başka bir şey değil.”
‘Bağlamak gereksiz’
“Türklüğü yüceltmek için her şeyi Türklüğe bağlamaya gerek yok. Türkler zaten tarih sahnesinde her zaman etkin bir millet. İlk Türklerin çıkış noktası şu an Rusya topraklarında bulunan Abakan, Hakasya ve Minusinsk Krasnoyarsk. Bölgede en eski Türk kültürünü temsil eden kalıntılar ile Afanasiyevo kültürüne ait yaşam izleri mevcut. Kadim Türkler, gök tanrı, Budizm ve tabiat inancı olmak üzere 3 farklı inanışa sahipti”
Prof. Ahmet Taşağıl Twitter 'da ki bir paylaşımında ise şunları ifade ediyor:
"İslam öncesi dönemde Türklerin nardugan adlı bir bayramı yoktur. Hıristiyanlığa girmiş ya da kültürel olarak etkilenmiş Türk kökenli topluluklar tarafından kutlanmaktadır."
https://twitter.com/ProfTaal/status/1605590607510081537
Doç. Dr. Mustafa Aksoy
‘Hiçbir zaman olmadı’
Türk tarih sosyolojisi üzerine araştırma yapan Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Bölümü’nden Doç. Dr. Mustafa Aksoy da, kadim Türklerin Nardugan diye bir kutlama yapmadığını belirterek şöyle konuştu: “Türkler, sadece mayıs ayının ilk haftasını bahar bayramı olarak, ekim ayının sonunu ise kışlaklara çekilmeden önce gök tanrı inancına uygun şekilde kutlardı. Tataristan ve Çuvaşistan’daki Hıristiyan Türkler, Farslardan etkilenerek 21 Aralık tarihini gün dönümü olarak kutlar. Konar göçer Türklerde ‘Nardugan’ diye bir kutlama hiçbir zaman olmadı. Nardugan uydurma, safsata.”
Prof. Dr. Abdulhaluk Mehmet Çay: Nardugan Bayramı ve Yılbaşı kutlamalarının tarihi kaynaklarda yeri yok
DHA'nın haberi şöyle:
Gündüzün geceyi yendiği 21 Aralık birçok kişi tarafından Orta Asya Türklerinin Nardugan bayramı olarak bilinir. Prof. Dr. Abdulhaluk Mehmet Çay ise “Nardugan bilimsel olarak tarihi bilgilerle ortaya konulmadı. Tarihi kaynaklarda ne yılbaşı ne de Ayaz Ata gibi kavramlarla karşılaşmıyoruz” diye konuştu.
Nardugan bayramının ispatının mümkün olmadığını iddia eden İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Abdulhaluk Mehmet Çay; “19’uncu yüzyıl sonlarına doğru İngiltere’de Türk dünyasında yılbaşı geleneği tartışılmaya başlanmış bilhassa getirdikleri Noel şenliklerinin Türklerden alınmış olma ihtimali üzerinde durulmuştu. Bu konuyu İngiliz yazarlar ve düşünürler gündeme getirdiler fakat bu düşüncelerin hepsi afakidir. Türk topluluklarını asimile etmek, asimile etmenin de bir yolu olarak misyoner faaliyetleri göndermek suretiyle Hristiyan dinine kazandırmak için 19’uncu yüzyılın sonuna kadar bu politika sürdü. İşte o çerçevede toplumlar arasında kültür alışverişi olduğunu düşünmek lazım. Bizde Gagavuz, Çuvaş gibi Sibirya bölgesindeki Türk toplumlarında Hristiyanlığın etkisiyle yılbaşı veya Nardugan gibi bir takım şeylerin bayram olarak kutlandığını görüyoruz” dedi.
Prof. Dr. Çay, Türk tarihinde yılbaşı kutlamasının ve Noel baba kavramının olmadığını iddia ederek “Eski Türklerde Noel baba yerine anılan Ayaz Ata diye bir karakter yok. Tarihi kaynaklarda ne yılbaşı ne de Ayaz ata gibi kavramlarla karşılaşmıyoruz” ifadelerini kullandı.
GÜNEŞ'İN GECEYİ YENMESİ: NARDUGAN
Prof. Dr. Çay, Orta Asya Türklerinin 21 Aralık gecesini yılın son günü olarak kabul ettiklerini ve bunu da Güneş’in geceyi yenmesi olarak görüp bayram olarak kutladıklarını ifade ederek, Nardugan için de; “Nardugan ile ilgili nar meyvesinin yere çarpılıp dağılması mı yoksa Moğolca güneş anlamına gelen nar mı kastediliyor bu tartışılır. Roma’da Saturnalia, Eski Yunan’da Dionysos, Eski Mısır’da yine bunlarla ilgili bir takım kutlamaların yapıldığını biliyoruz. Genellikle Müslüman olmayan Türk gruplarında da Çarlık Rusya’nın kontrolünde kaldıkları için oranın politikası var” dedi. --> (Bu paragrafta bir sorun var. Paragrafın ilk cümleleri yazının geneliyle bağdaşmıyor. Haberi hazırlayan kişinin bir hatası olduğu kanaatindeyim.)
TÜRKLERİN MİLLİ BAYRAMI NEVRUZ'DUR
Türklerin en köklü geleneğinin 12 Hayvanlı Türk takvimine göre 21 Mart’ta kutlanan Nevruz olduğunu söyleyen Prof. Dr. Abdulhaluk Mehmet Çay; “12 Hayvanlı Türk takvimi geleneğini düşüneceksek 21 Mart bizim milli bayramımızdır. Nardugan’ı ise farklı dini inanç gruplarından etkilenmiş olarak Türk grupları tarafından kutsanan bir bayram olarak düşünmek lazım. Eski Türk tarihine baktığımızda Hunlar ve Göktürkler’in ilkbahar ve sonbahar da olmak üzere iki büyük kurultay yaptıklarını ve bu kurultaylarda toplumu ilgilendiren kararlar alındığını, yasaların gündeme getirildiğini görüyoruz. Bu kurultay günlerinin de bayram olarak kutlanıp kutlanılmadığı bilinmiyor” diye konuştu.
Sonuç:
Yukarıdaki tarihçilerin söylediklerini sentezleyecek olursak:
İslam öncesi Türk metinlerinde Ayaz Ata ve Nardugan kavramlarının olmadığını ancak günümüzde bazı Türk boylarında bu iki kavrama rastlandığını anlıyoruz. Sovyet Rusyası'nın Orta Asya Türkleri üzerinde uyguladığı politikalar ve Hristiyanlaşmış Türk boylarının Avrupa milletleri ve Ruslarla etkileşimi buna sebep olmuş olabilir. Eski Türk metinlerinde Ayaz ata ve Nardugan'ın olmayışı bunların kadim Türk kültürüne ait olmadıkları anlamına geliyor. Nevruz Türklerin çok eski bir bayramı olup yılbaşıyla değil baharın gelişiyle ilgilidir. Gerçi Nardugan ifadesine güneşin doğması anlamı veriliyorsa Nardugan'ın baharla ve Nevruzla bir ilişkisi olması olasılığı akla gelir. Ancak eğer Nardugan Nevruzun isim değiştirmiş hali ise o takdirde yılbaşıyla alakası kalmaz. İslam öncesi Türk kültüründe aralık veya ocak aylarına denk gelen bir yılbaşı kutlamasına rastlanmıyor ve Nardugan diye bir terim görülmüyor. Ayaz ata karakteri İslam öncesi Türk metinlerinde bulunmuyor ve sanki Noel baba efsanesinin Sovyet uyarlaması gibi duruyor.
Daha fazla tarihçinin konu hakkında ne düşündüğünü öğrenmek için aşağıdaki yazıyı okuyabilirsiniz:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder