9 Aralık 2020 Çarşamba

Bağdat Pili Hakkında Eleştirel Bir Derleme


Bağdat pili olarak Türkçeleştirdiğimiz, Babylon Battery olarak bilinen eser için Wikipedia 'da şu açıklama yapılıyor.

The Baghdad Battery or Parthian Battery is a set of three artifacts which were found together: a ceramic pot, a tube of copper, and a rod of iron. It was discovered in modern Khujut RabuIraq, close to the metropolis of Ctesiphon, the capital of the Parthian (150 BC – 223 AD) and Sasanian (224–650 AD) empires of Persia, and it is believed to date from either of these periods.
Kısaca bağdat pili olarak bilindiği gibi Part pili olarakta biliniyormuş. Çünkü eskiden Part medeniyetine ait olan bir alanda bulunmuş. Roma 'nın Part medeniyeti ile kavgalı olduğu bir döneme ait olarak düşünülüyor. açıklamanın devamında verilen bilgiler ise önemli:
Its origin and purpose remain unclear. It was hypothesized by some researchers that the object functioned as a galvanic cell, possibly used for electroplating, or some kind of electrotherapy, but there is no electroplated object known from this period. An alternative explanation is that it functioned as a storage vessel for sacred scrolls.
Kökeni ve amacı belirsizliğini koruyor. Bazı araştırmacılar, nesnenin muhtemelen elektrokaplama veya bir tür elektroterapi için kullanılan bir galvanik pil olarak çalıştığı varsayımında bulundular, ancak bu döneme ait bilinen bir elektro kaplama ile kaplanmış hiçbir nesne yok. Alternatif bir açıklama, kutsal parşömenler için bir saklama kabı olarak işlev görmesidir.
Wikipedia nın makalesinde bunun bir çeşit elektrik pili olması aleyhinde başka delillerde sunuluyor. Deniyor ki:

Lack of electrical connections
Though the iron rod did project outside of the asphalt plug, the copper tube did not, making it impossible to connect a wire to this to complete a circuit.[7]
Yani üç parçadan oluşan bu eserin ağız kısmı zift,katran veya asfalt diye isimlendirilen bir çeşit yalıtkan madde ile kapatılmıştır ve sadece demir çubuğun ucu bunun dışına çıkmaktadır. Demir çubuğun etrafındaki bakır silindir kısım ise tümüyle iç bölgede kalmaktadır ve bu sebeple bunun pil olarak kullanılmaya çalışılması halinde demir uca tel bağlansa da bakır kısımla bağlantı kurulamadığından devrenin tamamlanması ve elektrik üretmesi mümkün değildir. makalenin devamında deniyor ki:
"Getty Koruma Enstitüsü'nde kıdemli bilim insanı ve Müze Araştırma Laboratuvarı başkanı David A. Scott şöyle yazıyor: "Kimyasal teknolojiyle uğraşan yazarların iki bin yıl önceki bu eşsiz antik nesneleri elektro kaplama aksesuarları olarak tasavvur etmeleri (yönünde) doğal bir eğilim var (Foley 1977), ancak bu açıkça savunulamaz, çünkü o sırada bu bölgede elektrokaplama (yapıldığını  göstermek) için kesinlikle hiçbir kanıt yok ". [8]

Peki bu eser niçin bu kadar şöhret bulmuş oldu ?

Bunun anlaşılması için Jason Colavito'nun kısa yazısından kronolojik bilgiler naklediyorum:
"1938'de Wilhelm König yaptığı kazıda küçük kil kavanozları elde etti ve bunların elektro kaplamada kullanılmış olabileceği konusunda spekülasyon yaptı, ancak buna dair hiçbir kanıtı yoktu. 1940 yılında General Electric'ten William F. M. Gray böyle bir kavanozu yeniden üretti, onu bir elektrolit solüsyonuyla doldurdu ve küçük bir akım üretebileceğini gösterdi. 1987'de W. Jansen Almanca bir makale yayınladı ("Partların bataryası ve Bağdat kuyumcularının yaldızları" (Almanca), Chem. Fur Labor Und Betrieh 38, no. 10 [1987], 528-530 ve 533) aynı şeyi farklı bir kimyasal çözümle göstermiş oldu. 1980'de Mısırbilimci Arne Eggebrecht, Arthur C. Clarke’ın Gizemli Dünyasıisimli İngiliz tv programının , 1978’de bu tür çoğaltma pillerini kullanarak, bir heykelin elektro kaplamasını başarıyla gerçekleştirdiğini iddia etti, ancak gizemli bir şekilde bu başarıyı yazılı veya fotoğrafik kayıtlarla belgelemekte başarısız oldu." (kaynak: http://www.jasoncolavito.com/blog/jason-martells-baghdad-battery-puffery-plus-the-real-story-behind-the-sumerian-cellphone)
Wikipedia'nın ilgili makalesinde verilen şu bilgileri de vermek yerinde olacaktır:
Alberta Üniversitesi'nden Paul T. Keyser, Eggebrecht'in (kendi  rekreasyonunda) daha verimli, modern bir elektrolit kullandığına dikkat çekti ve yalnızca sirke veya varsayılan zamanda mevcut olan diğer elektrolitleri kullanma halinde pilin çok zayıf olacağını yazmış ve hem bu nedenle hem başka nedenlerle şu sonuca varmıştır: bu aslında bir pil olsa bile, elektrokaplama için kullanılamazdı. Bununla birlikte, Keyser pil teorisini desteklemeyi sürdürdü ancak muhtemel bir elektroakupunktur yoluyla ağrı kesici gibi bir tür hafif elektroterapi için kullanıldığına inanıyordu. [2] [9]
Şu bilgiyi de  doğrudan  alıntılıyorum. 
A bitumen seal, being thermoplastic, would be extremely inconvenient for a galvanic cell, which would require frequent topping up of the electrolyte (if they were intended for extended use).[5][10][11]
Termoplastik olan bir bitüm(katran) conta, bir galvanik pil için son derece sakıncalıdır ve elektrolitin sık sık doldurulmasını gerektirir (eğer uzun süreli kullanım için tasarlandıysa).
Yani katran kısım  hakkında,  bakırın  devreyle  temasını    tam  olarak   kesmiyecek olsa  bile yine de  sorun  çıkaracağını  ifade  ediyor.
Burada sunduğumuz verilerden bir çoğunu sunan badarchaeology.com sitesinde ilaveten şu manada bir yorum yapıldığını okumuş oldum: Bazıları Bağdat pilinin eski zamanda yaşamış yüksek bir medeniyetin daha ilkel olana temasının kanıtı olarak görmüşlerdir fakat bu pil Roma dönemine denk geliyor ve Roma ile Partların savaştığı bir dönemde öyle yüksek bir medeniyetle karşılaşılması halinde kayda geçilmemesi pek makul değildir. (kaynak: http://www.badarchaeology.com/out-of-place-artefacts/anomalously-old-technology/the-%E2%80%98batteries-of-babylon%E2%80%99/)
Sonuç olarak birileri bunun rekreasyonlarını yapıp içine özel solüsyonlar, sirke veya limon suyu koyup düşük voltaj elektrik elde etmeyi başarmış  olabilirler ancak gerçek vazonun ağzının asfalt(bir çeşit katran) ile kapatılıp bakır kısımla temasın kesildiği ve devrenin tamamlanmayacağı gerçeğini ihmal etmemek gerekir. Bunun bazı önemli metinleri içeren parşömenler için yapılmış bir kap olduğu tezi akla daha yatkındır. Özellikle bu pilin bulunduğu Irak'ta o döneme ait elektro kaplama metodu kullanılmış herhangi bir eser bulunamayışı elektro kaplama tezi açısından önemli bir eksikliktir. Bitirirken yine wikipedia makalesinden bir alıntı yapmak istiyorum:
"Mart 2012'de, Irak arkeolojisi konusunda uzman olan ve 20 yıl sonra Irak'taki ilk arkeolojik keşif gezisinden dönen Stony Brook Üniversitesi'nden Profesör Elizabeth Stone, bunların pil olduğuna inanan tek bir arkeolog tanımadığını belirtti."
İlgili  Wikipedia  makalesi: https://en.wikipedia.org/wiki/Baghdad_Battery

Not: Irak'ın  işgaliyle  birlikte  kaybolan  diğer  birçok  eser  gibi  bu da  şuan  kayıp durumdadır  ve  nerde  ne  halde  olduğu bilinmemektedir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder